Çocuk Yetiştirmenin İki Yolu
Bir ana baba çocuğunu ya korkutup utandırarak ya da sevip yüreklendirerek büyütür. Korkutup utandırarak büyüten kendine itaat eden, sözünden çıkmayan çocuk ister. Sevip yüreklendiren ‘doğru’ ve ‘yanlış’ seçimlerin ne olduğunu bilen insan yetiştirmeye özen gösterir.
İlkinde ‘doğru’ ve ‘yanlış’ yapmak sorumluluğunu içinde duymayan, ikincisinde ise inandığı değerler çerçevesinde ‘doğru’ ve ‘yanlış’ davranışından sorumluluğu içinde duyan insanlar yetişir.
İlkinde ana baba korku ve utandırmayı sık sık kullanarak çocuğun üzerinde baskı kurmaya dikkat eder. O nedenle çocukla pek yakınlaşmaz, sevdiğini pek belli etmez; çocuğun kendilerinden korkmasını ve çekinmesini çocuk yetiştirmenin gerekli bir öğesi olarak görür. Onların gözünde en iyi evlat, hiç sorgulamadan ananın babanın beklediğini ve dediğini aynen yapan, sorgusuz sualsiz itaat eden evlattır. Korkutularak, utandırılarak yetiştirilen çocuk, korku ve utançtan bunalmış ve öfke içindedir; kimse görmediği zaman her türlü ‘yanlış’ı yapmaktan zevk alır.
Çocuklarını sevgiyle büyütenler onların olabileceklerinin en iyisi olması için emek verir, zaman harcarlar. Çocuklara öğretmeye çalıştıkları ‘doğru’ları önce kendi yaşamlarında, düşünce ve davranışlarında yaşarlar. Çocuğun gelişen vicdanının iç disiplin kaynağı olmasına önem verirler. Sevgi ile yetiştirilen çocuk yaşam heyecanı ve şevkle doludur; yaşamının en önemli tanığının kendisi olduğunu keşfetmiştir; ortamda kimse olsun ya da olmasın, kendine saygısı onu ‘doğru’ davranmaya yöneltir.
İlki bir kültür robotu, ikincisi bir şahsiyet yetiştirir.
DOĞAN CÜCELOĞLU